Horlama ve Uyku Apnesi Nedir?
Horlama sesi nasıl ortaya çıkar, öncelikle bunu açıklayalım. Uyku sırasında solunum kanallarının çevresindeki kaslar gevşer. Böylece hava yolunun dar bölümlerindeki duvarlarda yer alan mukozalar titreşerek horlama sesini meydana getirir. Hava pasajının daralmasıyla solunum da azalır. Hatta kanalın tamamen kapanarak solunumun tamamen durması da mümkündür. Eğer solunum 10 saniyenin üstünde duruyorsa uyku apnesi dediğimiz sendrom oluşur.
Uyku bozukluklarının teşhis edilmesi ve hangi tip sorunun olduğunun belirlenmesi için polisomnografi dediğimiz uyku testi yapılır. Bu testte çıkan apne hipopne indeksine göre basit horlama, üst solunum yolu direnç sendromu ve uyku apnesi sendromu olarak 3 gruptan hangisine sahip olunduğu ortaya çıkar.
Basit Horlama
Basit horlamanın varlığından söz etmek için apne hipopne indeksinin (AHİ) 5’in altında olması, uykuda sırasında kandaki oksijen doygunluğunun yüzde 90’ın üstünde olması, nefes alma esnasında yemek borusu basıncının -10 cm su seviyesinin altında olması gerekir.
Üst Solunum Yolu Direnç Sendromu
Horlama ve gündüz uyku hali şikayetleriyle başvuran hastaların yaklaşık yüzde 10-15’inde üst solunum yolu direnç sendromu görülür. Kadın ve erkeklerde eşit oranda karşılaşılan bu sorun çocuklarda daha sık görülür. En önemli kriterleri gündüz aşırı uyku hali, solunumsal arousal indeksinde artış, horlama ve apne hipopne indeksinin (AHİ) 5’in altında olmasıdır.
Uyku Apnesi Sendromu
Apne hipopne indeksi (AHİ) 5’in üzerindeyse ve uyku esnasında kandaki oksijen doygunluğu yüzde 90’ın altındaysa obstrüktif uyku apnesi sendromundan bahsedebiliriz. Uyku apne indeksi 5-20 arasındaysa hafif, 20-40 arasındaysa orta, 40’ın üzerindeyse ağır uyku apnesi var demektir. Ağır uyku apnesi durumundan söz etmek için kan oksijen doygunluğunun yüzde 60’ın altında olması yeterlidir. Yüzde 85’in altında ise orta uyku apnesinden söz edilebilir.
Obstrüktif uyku apnesi sendromu olan hastalarda AHİ 5’in üzerinde, oksijen doygunluğu yüzde 90’ın altında seyreder. Uygu apnesi indeksi 5 ila 20 arasında ise hafif, 20 ila 40 arasında ise orta, 40’ın üzerinde ise ağır uyku apnesi mevcut demektir. Ayrıca kan oksijen doygunluğu yüzde 85’in altında ise orta, yüzde 60’ın altında ise ağır uyku apnesinden bahsedilebilir.
Horlama ve Uyku Apnesi Kimlerde Görülür?
Basit horlama aslında hafif uyku apnesi olabilir. 30 yaşın altındaki erkeklerde görülme oranı yüzde 30’dur. 60 yaşın üstündeki erkeklerde bu oran yüzde 60’a çıkabilir. İdeal kilolarının üstünde olan kişilerde horlama ve uyku apnesi görülme ihtimali daha yüksektir. Hafif uyku apnesi sendromu diğer derecelere göre daha çok görülür.
Horlama ve Uyku Apnesi Tedavisi
Tedavi yönteminin belirlenmesi hastalığın derecesiyle ilişkilidir. İlaç tedavisi, basınçlı hava veren yüz maskeleri, ağız içi apareyler ve hayat şartı değişiklikleri gibi ameliyatsız tedavi yöntemleri denenebilir. Eğer horlamaya veya apneye neden olan başka bir hastalık varsa, o hastalığa yönelik cerrahi tedavi uygulanabilir.
Hayat Şartı Değişiklikleri
- Horlama ve uyku apnesi sorununa sahip olan kişiler genellikle aşırı kilolu kişilerdir. Bu yüzden ilk yapılması gereken şey ideal kiloya kavuşmaktır.
- Sigara, alkol ve sakinleştirici ilaçlar uyku apnesi hastalarına uygun değildir.
- Sırt üstü yatmak uygun değildir. Yan pozisyonda yatmak önerilir.
- Uyku apnesine neden olabilecek ek hastalıklar tedavi edilmelidir.
Horlama ve Uyku Apnesi Ameliyatı
Horlamaya ve uyku apnesi sendromuna burun tıkanıklığı neden olabilir. Bu yüzden burun tıkanıklığının tedavisi yapılmalıdır. Eğer burun tıkanıklığının nedeni septum deviasyonu ise cerrahi müdahale gerekir. Burun eti büyümesi için ise yine ameliyathane ortamında lazer tedavisi (radyofrekans) uygulanabilir. Eğer yumuşak damak sarkıksa damak büzüştürme ameliyatı, boğaz geçişi darsa genişletme ameliyatı, bademcikten kaynaklıysa bademcik ameliyatı yapılır. Bunlardan birkaçı bir arada olabilir. Daha problemli vakalarda ise dil küçültme, gırtlak asma ameliyatı ve alt ya da üst çene ile ilgili ameliyatlar yapılabilir.