Çeşitli virüsler, bakteriler ve mantarlar labirentiçine girerek burada enfeksiyonlara yol açar. Bu enfeksiyonlar sistemik bir enfeksiyonun parçası olabileceği gibi, çevre organların enfeksiyonlarının iç kulağa geçmesi yoluyla da oluşabilir. Enfeksiyöz bir etkenin
Labirent Enfeksiyonları neden olduğunu söyleyebilmek için aşağıda belirtilen 3 kriterin de gerçekleşmesi gerektiğinden söz edilir:
1.Enfeksiyöz etkenin işitme kaybı ve vertigoyla karakterize spesifik bir klinik sendromla ilişkili olması.
2. Enfeksiyöz etkenin hastalıklı labirent dokusunda izolasyonu veya saptanması.
3. Enfeksiyöz etkenin benzer hastalığa yol açtığının deney hayvanlarında da ortaya çıkartılması. Ancak bugüne kadar bu üç kritere de uyan bir etken saptanmamıştır. Labirent enfeksiyonları etiyolojik etkenlere, doğumsal ve edinilmiş olmasına ya da sistemik ve lokalize olmasına göre değişik şekillerde sınıflandırılabilir.

labirent enfeksiyonlarıPERINATAL LABIRENT ENFEKSİYONLARI

Sitoms Enfeksiyonuegalovirü

Cytomegalovirus (CMV) enfeksiyonu, en sık görülen perinatal Labirent Enfeksiyonları olmakla birlikte etkilenen bebeklerin  sadece %1 ila 5’inde semptomatik sitomegalik inklüzyon hastalığı gözlenir.’ Hastalık, karaciğer, dalak, beyin, göz ve iç kulağı etkileyebilir. Perinatal CMV enfeksiyonu daha önce CMV enfeksiyonu geçirmiş ve CMV’ye bağışıklığı olan annelerden de geçebilir. Bu nedenle, bir annenin birden fazla gebeliğinde sitomegalik inklüzyon hastalığı olan bebek doğurma riski vardır. Sitomegalik inklüzyon hastalığı olan bebeklerin %50’sinde sensörinöral işitme kaybı görülürken’ bu oran sessiz CMV enfeksiyonu olan olgularda %5 ila 15 arasındadır. İç kulağın etkilendiği olgularda yüksek frekans işitme kaybı düşük frekanslara göre daha belirgin olur. Tanıda yenidoğan idrarından virüs izolasyonu, kanda IgM saptanması veya kan, idrar ve beyin omurilik sıvısında polimeraz zincir reaksiyonu [Polymerase Chain Reaction (PCR)] ile CMV DNA’sının saptanması kullanılabilir. Mikrosefalik çocukta intraserebral kalsiyum depozitlerinin radyolojik olarak gösterilmesi CMV enfeksiyonu lehinedir.

Semptomatik CMV enfeksiyonlarının tedavisinde antiviral ajanlar asiklovir ve gansiklovir kullanılmakla birlikte sonuçlar yüz güldürücü değildir. Kızamıkçık CMV enfeksiyonunda olduğu gibi, hastalık semptomatik veya asemptomatik olabilir. Annenin ilk üç aylık gebelik döneminde rubella geçirmesi fetus için en büyük riski taşır ve semptomatik enfeksiyonlar bu dönemde gelişen enfeksiyonların bir sonucudur. Semptomatik hastalık kardiyak malformasyonlar, mental retardasyon, kataraktlar ve işitme kaybı (%50) ile karakterizedir. Gebeliğin ikinci veya üçüncü üç aylık döneminde geçirilen rubella enfeksiyonları asemptomatik olmakla birlikte, bu hastalarda da %10 ila 20 arasında işitme kaybı riski vardır. İşitme kaybı genellikle bilateraldir. Tanıda, idrar ya da boğaz kültüründe virüs izolasyonu, PCR ile rubellaya özgü RNA saptanması veya yenidoğan serumunda IgM saptanması kullanılabilir. Temporal kemik incelendiğinde kokleosakküler dejenerasyon ve strial atrofi göze çarpar.”

Sifilis

Labirent Enfeksiyonları tutulumu sifilisin hem doğumsal hem de edinilmiş formlarında görülebilir. Erken doğumsal sifilis, diğer sistemik tutulumlara bağlı olarak ölümcül olduğundan iç kulak tutulumu daha arka planda kahır. Geç doğumsal sifilis genellikle 8 ila 20 yaşları arasında epizodik vertigo, tinnitus ve ani, asimetrik, ilerleyici ve fluktuasyon gösteren bir işitme kaybı kliniği ile ortaya çıkar. İşitme kaybı tüm frekansları eşit etkiler. Genellikle işitme kaybı ile korele olmayan düşük konuşmayı ayırt etme skoru görülür. Hennebert işareti (sağlam timpanik membranlı hastalarda pozitif fistula testi) görülebilir. Floresan treponemal antikor absorpsiyon testi (Fluorecent treponemal antibody absorption= FTA-ABS) kullanılarak serumda fluoresan treponemal antikor absorbsiyonunun belirlenmesi ile tanı kesinleşir. Tedavisi, uzun süreli benzatin penisilin (6 hafta-3 ay) ve kortikosteroidlerle yapılır (3-6 ay). Tedavi ile hastaların %50’sinde değişik oranlarda işitme kazanci gözlenir.

labirent enfeksiyonlarıPOSTNATAL LABIRENT ENFEKSİYONLARI

Kabakulak

Kabakulak enfeksiyonunda işitme kaybı genellikle parotit evresinin sonuna doğru gelişir. On bin olgunun 5’inde işitme kaybı gözlenir. İşitme kaybı, olguların %80’inde ünilateraldir. İşitme kaybının şiddeti değişken olmakla birlikte, genellikle ileridir ve yüksek frekanslar daha fazla etkilenir. Tanıda boğaz ve beyin omurilik sıvısında virüs izolasyonu, PCR ve Ig ölçümleri kullanılır. Temporal kemik incelemelerinde şiddetli Corti organi ve stria vaskülaris harabiyeti ve bazal kivrimda Reissner membranının parsiyel kollapsı gözlenir.

Kızamık

Kızamık aşısının klinik kullanıma girmesinden önce, çocukluk çağında görülen edinilmiş işitme kayıplarının %3 ila 10’unun nedeni kızamıktı. Kızamıkta labirent tutulumu tipik olarak döküntülü evrede, ani ve bilateral olarak görülür. Ünilateral tutulum nadir de olsa görülebilir. Yüksek frekanslar daha çok etkilenir. Olguların %70’inde kalorik yanıt azalmış veya kaybolmuş olabilir. Tanıda virüs izolasyonu, PCR veya Ig titrajı dışında, farenksten eksefoliye olan hücrelerde rubeola virüs antijeninin immünohistokimyasal olarak gösterilmesi de kullanılabilir.

Temporal kemik incelemelerinde, bu hastalarda özellikle bazal kıvrımı etkileyen stria vaskülaris harabiyeti ve tektoriyal membranda kalınlaşma ve düzensizlik görülür.

Sifilis

Edinilmiş sifilitik işitme kaybı sifilisin ikinci (erken) ve üçüncü (geç) evrelerinde ortaya çıkar. Her ikisinde de, doğumsal formda olduğu gibi bilateral, ilerleyici, fluktuan işitme kaybı görülür. Erken edinilmiş formda vestibüler semptomlar en az düzeydeyken, geç formda belirgindir ve Menière hastalığıni taklit eder. Tanı ve tedavisi doğumsal formda belirtildiği gibidir.

Varicella-Zoster Enfeksiyonu Varicella-Zoster enfeksiyonlarının yol açtığı sensörinöral işitme kaybı, primer enfeksiyona (su çiçeği) değil, latent virüs enfeksiyonuna bağlı olarak (herpes zoster oticus) gelişir. Herpes zoster oticus (Ramsey-Hunt Sendromu), genikülat ganglionundaki latent varicella-zoster virüsünün reaktivasyonuna bağlıdır ve dış kulak kanalı ve aurikülada veziküler lezyonlar, kulak ağrısı ve fasiyal sinir paralizisi ile karakterizedir. Sensörinöral işitme kaybı bu hastaların %6’sında görülür. Kalorik teste yanıt azalmış veya kaybolmuş olabilir. İşitme kaybı ve fasiyal paralizi ilerleyen haftalar içerisinde kaybolabilir. Tedavisinde antiviral ajanlar (asiklovir, famsiklovir veya valasiklovir) ve kortikosteroidler kullanılır.

BAKTERİYEL MENENJİT

Menenjitli hastalarda bakteriler iç kulağa koklear akuaduktus veya internal akustik kanalın çevresindeki ufak açıklıklar yoluyla girer. Her yaş grubundan hastalar etkilense de, en çok etkilenen çocuklardır. Doğum sonrası gelişen işitme kayıplarının 1/3’ünden bakteriyel menenjitler sorumludur. İşitme kaybına en çok neden olan bakteri Streptococcus pneumoniae’ dir (%31), bunu Neisseriae meningitidis (%10.5) ve Haemophilus influenzae (%6) izler.  İşitme kaybı menenjitin genellikle erken evrelerinde görülür, tek veya çift taraflı olabilir. Genellikle tüm frekanslar etkilenir ve işitme kaybı ileri düzeydedir. Kooperasyon güçlüğü olan küçük hastalarda İşitsel uyarılmış yanıt odyometrisi testi tanıda yardımcıdır. Tedavide, uygun antibiyotik tedavisinin yanında kokleadaki enflamasyonu azaltmak suretiyle işitme kaybını azalttığı gösterilmiş olan kortikosteroidlerin kullanılması önerilir.”

SÜPÜRATİF OTITIS MEDİA KOMPLİKASYONU LABİRENTİT

Labirentit, otitis medianın en sık görülen komplikasyonudur. Klinik olarak iki farklı şekilde ortaya çıkar.
1. Seröz (lokalize)
2. Süpüratif (pürülan, difüz)
Süpüratif otitis media en sık kemik erozyonu yoluyla iç kulağa ulaşır. Bir diğer yol ise daha önce oluşmuş yollardır (preformed pathway). Bu, akut süpüratif otitis medianın labirente en sık ulaştığı yoldur.”

labirent enfeksiyonları Seröz Labirentit

Seröz labirentit en sık kolesteatoma bağlı fistül gelişen hastalarda görülür. Her iki sistemin de uyarana yanıtı azalır. Vestibüler semptomlar koklear semptomlardan önce ortaya çıkar. Vertigo, bulantı, kusma, ataksi ve nistagmus ile karakterizedir. Spontan nistagmus hemen her zaman karşı kulağa doğrudur. Koklea tutulumuna bağlı, özellikle yüksek frekansları tutan işitme kaybı ve diplakuzi olur.
Tedavi: Akut süpüratif otitis mediaya sekonder gelişen olgularda parasentez ve antibiyotik tedavisine başlamak gerekir. Kronik süpüratif otitis mediali olgularda mastoidektomi ile enfeksiyon odağı temizlenmelidir.

Süpüratif Labirentit

Seröz labirentitte görülen etiyolojik faktörler ve yayılım yolları süpüratif labirentit için de geçerlidirve seröz labirentit, süpüratif labirentitin ilk basamağını oluşturur. Bu durumun tek istisnası menenjite sekonder gelişen labirentittir ve burada seröz labirentit evresi geçirilmeden süpüratif labirentit ortaya çıkar.” Labirentitin bütün kısımları etkilenir.
Semptomlar: Seröz labirentitte görülen semptomlar olmakla birlikte bazı farklılıklar gösterir.”
1. Vertigo, nistagmus ve kusma daha ani ve şiddetlidir.
2. Vestibüler semptomların başlamasıyla kokleada total işitme kaybı gelişir.
3. Vestibüler semptomlar 3 ila 5 hafta arasında, kompansasyon mekanizmaları yardımıyla kaybolur. Hasta ne kadar gençse kompansasyon o kadar hızlı olur.
4. Hasta kulakta kalorik yanıt kaybolur.
5. Koklear ve vestibüler fonksiyonlarda geri dönüş olmaz.

Tedavi: Hastalara mutlak yatak istirahati önerilir ve intrakraniyal yayılıma bağlı olarak gelişebilecek komplikasyonlardan korunması için antibiyotik tedavisi ve vestibüler semptomları baskılamak amacıyla antivertijinöz tedavi uygulamak gerekir.

ÖZET

Çeşitli mikroorganizmalar labirent içine girerek enfeksiyonlara yol açabilirler. Bunlar, sistemik bir enfeksiyonun parçası olabileceği gibi, çevre yapıların enfeksiyonlarının labirente yayılması sonucunda da gelişebilir. Perinatal Labirent enfeksiyonları arasında en sık sitomegalovirüs enfeksiyonu, kızamıkçık, sifilis; postnatal enfeksiyonlar arasında ise kabakulak, kızamık, sifilis, Varicella-Zoster enfeksiyonu görülmektedir. Ayrıca, bakteriyel menenjit de süpüratif labirentite yol açarak tek ya da bilateral sensorinöral işitme kayıplarına neden olabilmektedir. Bu arada süpüratif otitis medianın komplikasyonu olarak seröz ya da süpüratif labirentit gelişebileceğini de belirtmekte yarar vardır.

telefon ieltisimi
whatsapp iletişimi